“Mutlak Butlan” Tartışmaları Sıcaklığını Korurken, AK Parti’den YSK Uyarısı

CHP’nin 30 Haziran’da devam edecek kurultay davası yaklaşırken, “mutlak butlan” tartışmaları gündemdeki yerini koruyor. Bu süreçte AK Parti’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Recep Özel’den dikkat çeken değerlendirmeler geldi.

Recep Özel, YSK’nın kararlarının asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri tarafından bozulamayacağını belirterek, “YSK’nın verdiği kararı mahkeme bozamaz, bozmamalı. Böyle bir şey olursa sistem tamamen allak bullak olur” dedi. Özel, asliye hukuk mahkemesinin yalnızca “İbra edildi mi, başkanlık divanı kuruldu mu?” gibi konularda karar verebileceğini, seçim sürecine dair bir karar almasının ise hukuken mümkün olmadığını vurguladı.

Dava 30 Haziran’da Devam Edecek
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali ve ilgili parti kurullarının görevden alınması talebiyle açılan davada, mahkeme daha önce geçici tedbir taleplerini reddetmiş ve duruşmayı 30 Haziran’a ertelemişti. Bu süreçte Lütfü Savaş ve bazı delegelerin başvurularıyla açılan benzer davalar da birleştirilerek, Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultayın iptaline dair talepler tek dosyada toplandı. Kritik duruşmada Kemal Kılıçdaroğlu’nun “mağdur”, Lütfü Savaş’ın ise “müşteki” sıfatıyla dinlenmesi bekleniyor.

Recep Özel: “Sistemin Ruhuna Aykırı”
Kurultayın iptali halinde kayyum atanabileceği iddiaları da kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, Recep Özel’in açıklamaları sürece hukuki bir boyut kattı. “Mutlak butlan” kavramının siyasi parti kongrelerinde neredeyse hiç uygulanmadığını dile getiren Özel, şunları söyledi:

“Hukukçu olarak bu kavramı elbette biliyoruz ama siyasi partilerin kongrelerinde ‘yok hükmünde sayılması’ gibi bir karar neredeyse hiç görülmemiştir. Kongrenin seçimle ilgili kısımlarında karar verme ve itiraz süreçlerini belirleyen makam seçim kurullarıdır; nihai karar merci de YSK’dır. Bu kararların herhangi bir mahkeme tarafından ortadan kaldırılması mümkün değildir. Bu, seçim hukukunun temel mantığına da aykırıdır. Anayasa’nın 79. maddesi açıkça YSK’yı yetkili kılar; dolayısıyla başka bir mahkemenin bu alanda yetkisi yoktur.”