Buğra Kavuncu’dan Kanal İstanbul ve Hükümete Sert Eleştiriler: “İstanbul’a İhanettir”

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, hükümetin ısrarla savunduğu Kanal İstanbul projesine yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “İnadına yapacağız” söylemiyle kamuoyunda tutulan projeye sert çıkan Kavuncu, toplumun büyük bölümünün bu girişime karşı olduğunu belirtti.

Projeyi “İstanbul’a ihanet” olarak nitelendiren Kavuncu, çevresel etkileri göz ardı edilen bu dev projeye dair hâlâ bilimsel ve tatmin edici bir açıklamanın yapılmadığını söyledi. Kavuncu’ya göre, Kanal İstanbul’a destek verenlerin tek motivasyonu rant. “Bu projeye evet diyenler, buralara yatırım yapan zengin Araplardır” diyerek, ekonomik çıkarların kamu yararının önüne geçtiğini savundu.

Kentleşme ve Altyapı Eleştirisi: “Depremde Yetersiz Kaldık”

Kentsel dönüşüm ve şehir planlaması konularında da sert konuşan Kavuncu, Türkiye’deki yapılaşmanın keyfi ve denetimsiz bir biçimde sürdüğünü ifade etti. Deprem anlarında ortaya çıkan iletişim kesintilerine dikkat çeken Kavuncu, GSM operatörlerinin altyapı yatırımlarında yetersiz kaldığını, buna karşın zam kararlarında oldukça hızlı hareket ettiklerini söyledi.

Ulaştırma Bakanı’nın Suriye’nin internet altyapısına yönelik açıklamalarını da eleştiren Kavuncu, “Kendi vatandaşının iletişim sorununu çözemeyen bir ülke, başka coğrafyalar için proje üretmemeli” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye ve Terör Vurgusu: “Görmezden Gelinen Tehlike”

Gündemdeki şehit haberlerine atıfta bulunan Kavuncu, Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanmasına dikkat çekti. PKK’nın Suriye uzantıları olan YPG ve PYD’nin, hâlâ ABD’nin desteğini aldığını belirten Kavuncu, bu yapıların zamanla Suriye ordusuna entegre edilme çabalarının büyük bir güvenlik riski oluşturduğunu ifade etti.

Yargıdaki Çifte Standart Tepkisi: “Hukuk Tarafsızlığını Yitirdi”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarını da eleştiren Kavuncu, yargı sisteminin tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarda gizli tanıkların esas alındığını, ancak iktidara yakın belediyelerde açık tanıklara rağmen işlem yapılmadığını belirterek, yargıda çifte standart uygulandığını söyledi. “Vatandaş artık hakkını yargı yoluyla alamıyor. Bu adaletsizlik, toplumun tepkisini sokağa yansıtıyor. İktidar baskıyla değil, adaletle çözüm üretmeli” dedi.